vicdan isim Kişiyi kendi davranışları hakkında
bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve
kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç
(TDK'dan alınmıştır.)
Bloguma çok uzun zamandır yazamadığım farkındayım. Halbuki bu bloga yazı yazmak en sevdiğim işler arasında. Buraya yazdıktan sonra kendimi daha mutlu ve arınmış hissediyorum. Genellikle durumların içindeki yanlışlıkları ve tutarsızlıkları bulup bunlarla eğlenmek beni rahatlatıyordu. Ama öyle zamanlardayız ki, gündelik hayatın küçük detaylarını gözlemlemek, bunlarla ilgili yazılar yazmak, yani bunları artık yapamıyorum. Kendi kişiliklerimizi, hayatlarımızı düşünemiyoruz bile. Her gün yeni bir facia, yeni bir insanlık ihlali, kendimizi güvende hissedemiyoruz. Herkesten her şeyden şüphe eder hale geldik. İsyan ediyoruz, ama ne yazık ki, Türkiye’de insanlar öyle vicdansız, öyle kötü, öyle şeytan ki, onlara ulaşmak mümkün değil.
Seri katiller üzerinde,
Columbia Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, seri katillerin bir
çoğunun, diğer insanların aksine, karşısındakinin yaşadığı duyguları beyninde
taklit edemediği, yani kısaca empati kuramadığı ve bu nedenle karşında biri acı
çekerken hiçbir acıma hissi duymadığı tezi ortaya konmuştur. Yani, ne yazık ki
Türkiye’nin yaklaşık “ %50’si”, “evde zorla tutulmasalar” çıkıp teker teker
insan avlayacaklar. Zaten, sosyal paylaşım sitelerinde gördüğüm bir çok yorum
bunu destekler nitelikte. Başbakanın destekçisi olduğunu belirten biri, Soma’da
yaşananlarla ilgili tepkisini gösteren vatandaşlar için “soykırım yapacağız
size…” diye yazabilmesi, gözlerini ne derece kin, nefret ve kan bürüdüğünü
gösteriyor. Bu ancak, insanları gaz odalarında öldürülmesi için Hitler’i destekleyen,
ortaçağda cadı avına çıkan kana susamış insan ruhunun yansımasıdır işte.
Başkalarının
acılarına ne ortak olabiliyorlar, ne de onlar için bir duygu hissedebiliyorlar.
Soma Kömür Madenleri’nde yaşanan faciayı kabullenmek çok zor. Birileri daha
fazla para kazanacak diye, iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı, işletmenin
sahibi taşeron firmanın hükümetle olan bağı, iş güvenliğini, maden tesislerini
denetlemekle görevli olan insanların, bu işi layıkıyla yerine getirmemiş
olması, ihmallere göz yumulması, insanları göz göre göre ölüme yollamıştır ve
bunun vebali nasıl taşınır?! Bu ölümlerin sorumluları bulunmayacak mı? Bu kaza
denilip geçilecek bir olay değildir, dünyada böyle bir facia örneğini ancak 2
yüzyıl geri giderek bulabilen yöneticiler gece yatağa yattığında rahat
uyuyabiliyor mu?
Bizzat, Soma Maden’inde
yaşanan iş kazaları ile ilgili soruşturma önergesini reddeden milletvekilleri
hangi milletin vekilleri gerçekten çok merak ediyorum! Kendilerini kendilerine
nasıl kabul ettirebiliyorlar. İnsan herkesi kandırdığını sanabilir, bazen
bazılarını kandırabilir de ama kendini kandırabilir mi?! Peki ya sen, “Eee
madem CHP önerge vermiş, o zaman CHP bu olayı biliyor muydu, hepsi komplo mu?”
diye sorabilen mahluk, sen kendinden utanmıyor musun yahu! Milletvekilinin işi,
halkın sorunlarını tespit edip, hukuki, anayasal ihlalleri bulup, takipçisi
olup, meclise taşımak ve çözüm önermektir. Belki o önerge kabul edilse, bugün
bu ölümler yaşanmayacaktı. Sen ne sin biliyor musun, sen şeytanın bizzat
kendisisin, için kötülük dolu, kin ve nefret dolu, bu ölümlerin kanı senin
elinde.
Derler ya her
insanın içinde biraz iyilik biraz kötülük vardır, ama inanın bana, kendini
sabah ekmek almaya giden bir çocuğun veya anayasal hakkı olan protesto
özgürlüğünü kullanan insanların kafalarından vurularak öldürülmesine,
gözlerinin çıkarılmasına, dövülmelerine, gözaltında taciz edilmelerine
üzülemeyen insanların ( düşünceleri ne olursa olsun, sen onların inandıklarına
inanmayabilirsin, kimse sana inan da demiyor zaten, ama burada bir anayasal hak
ve insan hakları ihlali var ), Soma’da kaybedilen 283 yazıyla iki yüz seksen üç
cana üzüleceğini, kendini yakınları yerine koyup bu acının neden yaşandığının
hesabını soracağını düşünmek zaten saflık olur. “Siyaset yapmayın” söyleminde
bunun en güzel örneği, yani yapılan hukuksuzluklara tepki göstermeyin, daha
fazla para kazanmak uğruna iş ve işçi güvenliği önlemlerini almayan, hükümetle
bağları olan patronlardan hesap sormayın, susun, size dokunmayan yılan bin
yaşasın demektir.
Yoksa kendini
mağdurların yerine koyan bir insan, katile ses çıkarmayın, bırakın yürüyüp
gitsin, ölen nasılsa ölmüş, başımız sağ olsun, diye bilir mi?!! Bu insanların
vicdanı da olmadığı için gerçekten yapılabilecek bir şey yok, vicdansız insan hiçbir
şeye üzülemez.
No comments:
Post a Comment