-Bu
İstanbul’un da trafiği değil mi?... Sizin de işiniz zor…
Hangimiz
bu cümleyi bir takside kurmadık?.. Bu cümlenin ardından, taksicinin
yakınmalarını dinleyip, kafa sallamadık. Sanki o an trafikle yalnız kendisi boğuşuyor, işe veya eve gitme telaşında olan biz değilmişiz gibi… Halbuki taksicinin bir yere yetişmek gibi bir niyeti yok. İşini yapıyor zaten, bir de hazır onun şikayetlerini dinleyen biri var, daha ne olsun! Hangimiz iş yerinde müşterimize veya çalışma arkadaşlarımıza derdimizi anlatıp rahatlıyoruz!.. Trafik
stresliymiş, evet stresli, ama sadece taksicilere stresli değil ki, yani
taksideki yolcu veya otobüsteki, veya arabasındaki adam da aynı trafikte değil
mi, onlar paralel bir evrende rahatça gidip gelmiyorlar ki! Bir de üstüne para almıyorlar, hatta veriyorlar!
-Yok
kardeşim, ben şimdi Taksim’e nasıl gideyim, ohoooo ne trafik vardır şimdi orda… Bu saatte Taksim’e mi gidilir!
Bu öyle
bir fırçayı atış ki, bütün jest ve mimikleriyle,sizi öyle bir ikna ediyor, size
kendinizi öyle bir suçlu hissettiriyor ki, adam haklı, ben nasıl böyle bir şeyi
sormaya cesaret ettim, hatta nasıl aklımdan geçirdim diye kendinize
kızıyorsunuz. Sanki adamın işi,
insanları bir yerden bir yere taşımak değil !.. Nasıl oldu da, sizi bir yere götürmesini talep ettiniz, ne cüretle! Mesela, bir manavdan şöyle bir şey duydunuz mu:
-Bir kilo
elma, yarım kilo domates istiyorum.
-Yok
kardeşim yok, çok az alıyorsun git başka manava… Biz ancak toplam 5 kilo
alırsan satış yaparız…
Hayır,
ama taksicilere bakın;
-Yok ben
alamam seni kardeş, git başkasına, ben ancak karşıya geçenleri alıyorum.
Ya da
bazen tam tersi, mesafe çok uzun geliyor;
-Ohooo, ağabeycim
şimdi buradan oraya git, dön, dönüşte trafik vardır, uğraşılmaz ağabeycim..
Yani bu
özgürlük hangi meslekte vardır başka? Mesela, bankadasınız, sıra size geldi,
bankacı şöyle diyebilir mi:
-Ohooo,
hanımefendi sizin işlem çok uzunmuş, bunu yapamam ben…
İstediğin zaman, istediğin miktarda çalışıyorsun, sadece omuriliğini kullanarak yaptığın bir işten dünyanın parasını kazanıyorsun, ayrıca bütün gün söylenip, haddinden fazla uzun veya kısa yol gitmek isteyen veya yanında bozuk olmayan münasebetsiz müşterileri azarlayıp azıcık rahatlıyorsun, iş süresi boyunca hemen karşılaştığın herkesçe haklı bulunuyor, onaylanıyorsun, böyle tatlı meslek nerde var!
1 comment:
mümkünse duraktan cepten tanıdığım taksi ararım
yoksa hiç konuşmam müzik açtırmam ağzını açarsa kibarca biraz sessiz lütfen yaparım.
taksiciye yüz vermemek lazım çok sinir bozucular
Post a Comment