Friday, March 21, 2014

N’olacak Bizim Bu Halimiz?

Hayatımızda politika olmasaydı eğer?... Siyaset konuşuyor düşünüyor olmasaydık?...
Sabah kalktığımızda, sosyal medya siteleri sansürleniyor olmasaydı, ya da bir gün mezuniyet elbisesi düşünürken, ertesi gün, talcid ve süt karışımı hazırlıyor olmasaydık, bir kahve içmek için arkadaşımızla buluşup, konuştuğumuz tek konunu siyaset, iç politika, dış politika olmasaydı mesela… Hayatımız nasıl olurdu?

Yurtdışında yaşarken, en çok buna özendim. Başka da hiçbir şeye değil. Adamların kafaları rahat, biliyorlar ki işleyen bir düzen var, yanlış da yapılsa düzelecek, vay ülke nereye gidiyor, rejim mi değişecek, savaşa mı gireceğiz kaygısı yok. Tabii bizim gibi üçüncü dünya ülkeleri için değil sözüm.

Ne düşünüyorlar, hafta sonu hangi etkinliğe gitsem, gündelik işler, başka da kafalarını kurcalayan bir şey yok. E tabii ki adam oturduğu yerden icat çıkartır. Biz de görüp vay be ne yapmışlar deriz. Biz kendi derdimizden önümüzü görüp, başka işlere odaklanamıyoruz ki! Her gün başka bir olay, bütün dünyanın ülkesine yetecek kadar sansasyon bir haftaya sığıyor!

Her gün yeni bir skandal ile çalkalanıyoruz; yolsuzluk iddiaları bir değil, beş değil, daha onları konuşurken, evine ekmek almak için sokağa çıkan küçücük bir çocuğun polis tarafından kafasına gaz fişeği atılarak komaya sokulmasının ardından 269 gün sonra vefat ettiği haberini alıyoruz, keza cenaze töreninde yaşanan polis şiddeti 2 can daha alıyor, bu ölümler ülkenin başbakanı tarafından kur piyasaları üzerinden değerlendiriliyor, derken miting turizm ile Türkiye’yi köşe bucak gezen “yerli turistler”in, İzmir durağında, İzmirlilere saldırması, hakaret etmesi ve daha da vahim olarak sözde İzmir mitingine İzmirli vatandaşların sokulmaması gibi bir komedi oynanıyor. Ardından yolsuzluk yaptığı ortaya çıkan bakan hakkındaki fezlekeler mecliste okunmuyor, TBBM görevlerini yerine getirmiyor ve halka hesap veremiyor, ertesi gün daha önce cumhurbaşkanı tarafından onaylanan internet düzenlemesi (yasaklaması/sansürlemesi) kapsamında şak, dünyada da en çok kullanılan sosyal paylaşım sitesine erişim engelleniyor, bunun sabahına haberlerde gördüğümüz Niğde’de Suriye kaynaklı terörist unsurların 3 vatandaşımızı şehit etmesi haberi ve hükümetten yapılan Suriye’ye müdahale olabilir açıklaması, hop yine mevzu döndü dolaştı geldi Suriye’deki savaşa!

Yani çok bilinmeyenli ve her geçen gün de bilinmeyen sayısı artan bir denklemin içinde yaşıyoruz. Bu noktada kendi kişisel geleceğimizi de kestirmek gittikçe zorlaşıyor, bunalıyoruz. Şimdi bizi geren bütün bu durumların birden yok olduğunu düşünelim, işte o zaman, gelişmiş bir ülke olacağız. Çocuklarımın  dertlerini  spor, iş, okul, sosyal yaşam vb gibi şeylerin oluşturmasını dilemek çok mu iddialı olur? Biz göremedik gerçekten, kötü yönetimler ve şahsi menfaatleri göz önünde bulunduran yönetimler yüzünden önceliğimiz hep ülkemiz oldu, hep ülke adına kaygı duyduk, üzüldük ve bir süre daha böyle gidecek gibi duruyor ama umarım gelecek nesil bizden daha az kaygılı olur. Diyecek bir şey yok gerçekten.









No comments: