Thursday, May 23, 2013

Patates Yiyenler…


Vincent Van Gogh, renkleri kullanışı, özgün fırça darbeleri ile sanat tarihinin en önemli ve tanınan ressamları arasındadır.Biraz ilgili biriyseniz, otoportrelerinden birini yaparken kulağını bir türlü çizemediği için kestiğini bilirsiniz. Bu da ressamın, en az resimleri kadar sıradışı olan kişiliğinin bir göstergesidir. Van Gogh bir çok işe girip çıkmış en son olarak ressam olmaya karar vermiştir. Gidip tuval, boya alıp başlar resim yapmaya ve yanılmıyorsam 8 yıl boyunca resim yapar sadece.

Tabii, herkes gibi Van Gogh da yaptığı işte takdir görmek ve para kazanmak ister. Herhangi bir akademi eğitimi almamıştır, kompozisyon oluşturma kuralları veya kuramları konusunda bir bilgi birikimi yoktur. Figürlerin tuvale yerleşimi önemli bir konudur özellikle insan figürleri, duruşları oturuşları, resmin nasıl konuşacağını belirler. Bilindiği üzere Van Gogh’un çok fazla insan figürü taşıyan tablosu yoktur. Fakat kararlıdır, sanat tarihinde bir yer edinmesi gerekmektedir. İnsan figürlerinin merkezde olduğu, bir kompozisyon oluşturacaktır. Birçok denemeden sonra, dönemin ünlü ressamlarından birinin tablosundaki kompozisyonun eskizlerini çizer, üzerinde uzun uzun çalışır.

Patates Yiyenler tablosu bu uzun çalışmalar sonucunda ortaya çıkar. Teknik olarak da kendini ileri götürdüğü tablolardan biri olmakla birlikte, beklediği ilgiyi görmez. Bu tabloya bağladığı umutlar suya düşer ve büyük bir hayal kırıklığı yaşar. Bunun gibi pek çok girişimi de başarısızlıkla sonuçlanır, o gün için.

Yani, ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu bilemeden ölmüştür Van Gogh. Hayatta başarısız biri olarak ölmüştür. Ama bugün resimle alakası  olmayanların bile ismini bilebileceği kadar ünlüdür, resimleri ise paha biçilmez birer sanat eseridir. Amsterdam’da bulunan Van Gogh Müzesi’nde, Van Gogh’un ilk şaheser niteliği taşıyan Patates Yiyenler tablosu yanında, kompozisyonunu çalıştığı dönemin ünlü tablosu da sergilenmektedir. O tablo da buydu işte şeklinde. 

İnsan, yaptığı işe gerçekten inanıyorsa, güveni tamsa, her zaman devam etmek lazım; çünkü gerçekten bütün benliğinle inanıyorsan eğer o gerçek bir başarıdır her zaman. Her ne kadar o gün için başarısız gibi görünse de, kimse anlamasa bile, demek ki anlaşılması için daha zaman var, ben göremeyecek bile olsam demek lazım!  

No comments: